Kuzey Kıbrıs yatırım için kazançlı, yatırım için keyifli bir lokasyon. Peki anlatanlar gerçekten bunu bilerek mi sunuyor, yoksa ezber üzerinden mi gidiyor?
“Kıbrıs’ta emlak almanın tam zamanı”, “Kıbrıs’tan emlak alan kazanır” vs vs..
Son dönemde en çok konuşulan, hatta emlak sektöründe slogan olan başlıklardan ikisi bunlar.
İlgi de çekiyor, merak uyandırıyor.
Piyasaya baktığımızda olumlu sonuçları da ortada. Talep yoğun, alıcı çok.
Dönelim tekrar sloganlara.
Peki bu sloganları ortaya çıkaran net gerekçeler ve gerçeklikler neler?
Kıbrıs emlak sektöründe çokça duyduğunuz/duyacağınız ilk üç başlığı sıralayalım şimdi.
* KKTC Avrupa Birliği’ne girecek, fiyatlar üçe katlanacak.
* Türkiye’de bu fiyatlara ev alamazsınız, burası çok ucuz.
* Evler 10 yılda kendini ödüyor.
Gerçekten de öyle mi?
İlk duyunca kulağa hoş geliyor. Gelin biraz da detaylandıralım.
1 – Kuzey ve Güney Kıbrıs arasında müzakere süreci yıllardır olduğu gibi hala sürüyor. Umut var mı, umut her zaman var. Ama son duruma bakarsak çözüm olmayabilir. Çözüm olmazsa da KKTC Avrupa Birliği kapısından giremeyebilir. Peki çözüm yoksa, fiyatların üç kat değerlenme vaadi ne olacak?
2 – Birçok emlakçı ve inşaatçının bu hataya düştüğünü görüyorum. ‘Türkiye’de bu fiyata ev yok’ diyorlar rahat rahat. Neye göre? Hangi bölge ile kıyaslıyorsunuz, hangi projeyi emsal alıyorsunuz? Aksine Türkiye’de fiyatlar düşüşe geçti. özellikle 15 Temmuz sonrası başlatılan kampanyalar, yeni indirimler ve ödeme kolaylıkları getiriyor. İstanbul’da bile birçok markalı konut projesinin 170 bin TL’ye rezidans daire reklamları boy boy gündemde. O yüzden ezber bir şekilde “Türkiye’de bu fiyata ev yok” söylemi çok inandırıcı olmuyor. Bu kıyaslamayı daha da somutlaştırmak gerekir müşterinin güvenini kazanmak ve ikna etmek için.
3 – Gelelim üçüncü başlığa, 10 yılda yatırımın geri dönüşüne. Evlerin 10 yılda kendini ödemesi eskiden vardı, evet. Fakat artık şartlar değişti. Talep çok, toprak yok, o yüzden fiyatlar hızla değerleniyor. Girne’de kira amorti süresi 16-17 yıla ulaştı. 20 yılı gören, hatta ötesine geçen projeler var. Yani dönem dönem İstanbul ile rekabet ediyor bile diyebiliriz. Lefkoşa 12-13 yıl ortalamasında. Bir tek Gazimağusa bölgesinde, o da çok az sayıda ev alımında 10 yılı görüyor kira amorti süresi olarak. Yani bu söylemde de güncelleme gerekiyor bir an önce.
Niye yazdım bunları?
Çünkü bunlar yatırımcıların her gün karşılaştığı, doğru bilinen yanlışlar.
Eminim ki hiç kimsenin amacı sadece bu ezber cümlelerle müşteriyi ikna edip satış yapmak, komisyon kazanmak değildir.
Fakat görüyorum ki çok kullanılıyor bu üç sabit cümle.
Emin olun detaydan uzak bir şekilde kurulan ezber cümleler, daha ilk anda kendini belli ediyor.
Kıbrıs emlak sektörünün, Kıbrıs’ta hizmet veren emlak profesonellerinin amacı uzun vadeli iş yapmak olduğuna göre, daha somut donelerle yatırım süreci anlatılmalı. Yatırımcıya çok daha net bilgiler verilmeli ki bu yatırım furyası daha önce İngilizler’de olduğu gibi şak diye kesilmesin.
Ne yapılmalı?
Bu süreçte hem inşaat, hem de emlak firmalarına büyük görev düşüyor. Çünkü yatırımcılarla diyalog halinde olanlar onlar. Çok daha gerçekçi, çok daha somut ve emin olun daha ikna edici başlıklar çıkarabilirler sunumlarında.
İşte bu süreçte ekonomik veriler de onlara yardımcı olacak. Şimdiden izinlerle 33’e çıkan üniversite sayısı, güvenli bir ada oluşu, günden güne artan otel projeleri, sağlık turizmi adına başlayacak dev yatırımlar ve KKTC için tasarlanan bilişim adası vizyonu ellerini güçlendirebilir.
ATIL AYAZ
KIBRIS EMLAK MERKEZİ GYY
