2022 © Kıbrısemlakmerkezi.com
yakınlaştırmayı etkinleştirmek için tıklayın
aranıyor
Hiç sonuç bulamadık
haritayı aç
Görüntüle Yol haritası Uydu Hibrit Arazi Lokasyonum Tam ekran Önceki Sonraki
Gelişmiş Arama
Arama sonuçlarınız

Kıbrıs mimarisinin bugünü ve geleceği hakkında-Kıbrıs Emlak Merkezi

13 Aralık 2017

Kıbrıs mimarisi nedir? Zaman içerisinde nasıl yok oluyor? Bunların sebepleri ve alınacak önlemleri Mustafa Kansay yazdı. İşte Mustafa Kansay’ın yazısı..



Birçok medeniyetin gelip geçtiği bu güzel adada gözlemlediğimiz, bizim geleneksel Kıbrıs mimarisi olarak benimseyip adlandırdığımız mimari tarz ve prensipleri maalesef günümüz mimarisine geçiş yapmakta zorlanmakta ya da tamamen göz ardı edilmekte …

Peki geleneksel Kıbrıs Mimarisi nedir ?

Kıbrıs geleneksel mimarisini kronolojik olarak sınıflandırmak gerekirse ; Bizans (395-1191), Lüzinyan (1191-1489), Venedik (1489- 1570), Osmanlı (1571-1878), İngiliz (1878-1960) ve Cumhuriyet (1960-1963) Dönemleri’ne ait farklı tarzlardaki mimari eserler, adanın yapı mozaik ve kültürünü yansıtırken ,birçok yerleşim yerinin açık hava müzesi görünümüne bürünmesini sağlamıştır.Günümüze kadar ulaşabilmiş bu tarihi dokularda çoğunluğunu Osmanlı Dönemi (1571-1878) eserleri ( sivil yapılar ,Dini yapılar, ve Askeri yapılar) Türk Mimarisi’nin örnekleri olarak görmek mümkün .Hanlar, Hamamlar, Camiler, Tekkeler ve Türbeler Çeşmeler, Su Kemerleri, Kaleler ve Evlerden oluşan Türk Mimarisi Eserleri, Kıbrıs’ın Lefkoşa Mağusa, Girne , Limasol, Larnaka ve Baf kazalarının belirgin şekilde görülmektedir . Büyük çoğunluğu, adanın her tarihi döneminde olduğu gibi Osmanlı Döneminde de idari merkez olan Lefkoşa’da yer almaktadır. Bügün ise hale hazırda Lefkoşa kazasında işlevini sürdüren idari yapılarda Osmanlı mimarisine daha sık rastlamaktayız.Hemen hemen yapıların büyük bir çoğunluğunda yerel malzeme olan kesme taştan inşaa edilmişlerdir .Yerine göre kerpiç ve ahşabında eşlik ettiği bu kültürel miraslar halen daha kullanılmakta biz Kıbrıs insanına hizmet vermektedir . özellikle evler bulundukları bölgelerde kendi işlevlerini, barınma, korunma gibi fonksiyonlarını birtamam yerine getirmekte ve günümüze kadar gelmeyi başarmaktadırlar . Günümüze kadar gelmeyi başaran bu mimari tarzi ve mimari prensipleri acaba neden yeni tasarımlara adapte etmekte bu kadar zorlanıyoruz yada yokmuşlar gibi davranıyoruz ? . Hadi gelin de kendimize birazcık özeleştiride bulunalım .

Geleneksel Kıbrıs mimarisinin yok olmasına ve değişmesine etki eden unsurlar nelerdir ?

Çevremize baktığımızda gördüğümüz şehir ve köy silüetlerinde ki çeşitlilik ya da geleneksel Kıbrıs mimarisinden uzaklaşıldığı hissi bizi şaşırtmaktadır. Planlama kriterlerinden tutun da ailelerin yaşam biçimleri, tarzları, mahremiyet olgusu, mimari çeşide aşinalık, mimari planlama ve yaptırımı, teknolojinin mimariye katılması, malzeme çeşitliliği, kolay tüketim, hazıra alışma, doğanın yaşama entegresindeki zayıflık ve bunun gibi nedenleri sıralamak mümkün.

Bilindiği üzere geleneksel Kıbrıs mimarisi ada insanının yaşam biçiminin bir ürünüydü. Geleneksel Kıbrıs mimarisinde konutlar, bireylerin yaşamlarını idame ettirmek için sığındığı en küçük mekan olan yerlerden öte, bireylerin sosyal yaşayışlarını, bu yaşamlardaki statülerini betimlemekte, bulundukları yerin iklim ve coğrafi koşullarına göre şekillendirilmekteydi. Dedik ki Kıbrıs mimarisini konut bazında etkileyen koşulların başında ya da başka bir deyişle temelini oluşturan etken, insanların yaşamlarındaki değişikliktir. Tasarımsal boyuta baktığımızda, ailelerin kalabalık yapıdan daha küçük çekirdek aile yaşamına geçmesi ihtiyaçların azalmasına müteakip, konut metre karelerinde azalmaya başka bir değişle mekanlarda daralmalara neden olmuştur. Eskinin, orta sofalı fonksiyon dağılımı ve avlulu ev tipolojisinin ölçek bazında etkilenmesine yol açmıştır.

Geleneksel Kıbrıs mimarisinde , bireylerin güven içinde yaşamasını sağlayan yüksek bahçe duvarlı yapılar gözümüze çarpmaktadır. Mahremiyetin de ön planda tutulması maksadı, temel tasarım prensiplerini etkileyen önemli faktörlerden biri idi .Fakat zaman içinde teknolojinin evlere indirgenmesi ile kamera ve alarm sistemlerinin yaygınlaşması bu yapıların ve bahçe duvar ebatlarının etkilenmesine neden olmuştur. Ayrıca günümüzde güvenliğe eskiye nazaran daha çok gereksinim olmasından dolayı , konutların daha fazla kapalı hale gelmesi beklenirken, tam aksine yapılardaki açıklıklar , cepeler daha çıplak ve daha cüretkar hale gelmiştir. Bu tezatın da binaların yapı ve strüktürel değişimlerine etkisi yadırganamaz.

Birçok medeniyetten günümüze kadar gelmeyi başaran örneklerde görüldüğü üzere mimari ve yapı çeşitliliği, belki de fazlalığından bizlere bir göz doygunluğu ve göz aşinalığı vermiştir. Günümüzde farklı tasarımlara yönelme, yapılan tasarımların bölge, doku ve kültürü hesaba katılmaksızın üretilen tasarım ve uygulamalar planlama bölgesi oluşturmak yerine sadece suriçi gibi yerlerde kalması yeterli olacak mantığı ile yaklaşımlar ve planlama birimlerindeki yaptırımsızlık rahatlık biz tasarımcıların kolayına gelmektedir.

Geleneksel Kıbrıs Mimarisinin eski doku ve kültürünü yaşatmak ve de korumak için, birçok Avrupa ülkesinde uygulanan zoraki yaptırımlara sanırım ki bizim de ihtiyacımız vardır. Eski varolan dokuyu koruyamama ve yaptırım eksikliği en büyük dezavantajımız aslında. Yapılan tasarımlardaki birçok serbesiyetlik her isteyenin her istediği tarzı uygulamasındaki rahatlık biz tasarımcılar için kolaylık ama bunu dizginleme görevi en başta şehir planlama teşkilatınındır. Bu alanlarda araştırmaların yapılması köy yerlerinde kırsal bölgelerde dahi; mevcut dokuların korunması, denetimin sıklaştırılarak geleneksel mimari ve kültüre sahip çıkılması gerekmektedir.

Teknolojik imkanlarımızın giderek artması da bir başka etkileyici unsurdur. Yaşamımıza katılan araba, bilgisayar, cep telefonu, tv, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi vb. hayatı kolaylaştıran cihaz ve araçların insanların hayatlarına katılmasıyla bunların işlevlerinin görülebileceği yer ve mekanlara ihtiyaç duyulmaktadır. Bunun yanında geleneksel mimaride kullandığımız mekansal tasarımın boyut ve işlevlerinde çeşitli değişikliklere sebebiyet vermiş fonksiyonel olarak değişikliğe uğratmıştır . Oturduğumuz yerden her şeye hükmetme egosu da buna tuz biber oluyor tabii ki. Yeni teknoloji ve ekipmanlarının tembelliğe yol açması ve bu durumun en başta bizi birbirimizden, doğadan, topraktan uzaklaşmamıza neden oluyor. Bu da planlamada yatay büyümeye hakim yaşayış biçimini benimsemiş bir toplumun dikey büyüme eğilimine olan ilgisini açıklayan en önemli faktörlerdendir.

Yapılarda kullanılan malzeme çeşitlerindeki artış Geleneksel Kıbrıs mimarisini etkileyen nedenlerden bir başkasıdır. .Geleneksel Kıbrıs evlerinde yerleşimin ve coğrafik konumun da çok büyük bir etkisi vardır. örneğin eskiden evler, eğer dağ ve yamacına yakın ise; kullanılan malzeme taş ve ahşap olurdu. Ova yada düzlüklere yakın olduğunda ise; malzeme olarak sap, saman ve toprak yani kerpiç olduğunu görmekteyiz. Binaların yapımlarının yanında kullanımı ve yıkımı aşamalarında doğaya saygılı ve geri dönüşümlü malzemelerde yapılmış olması tecih sebebiydi .Bu nedenle doğadan alınanın tekrar doğaya iadesi mümkündü .Bunun da ekolojiye olan katkısı hiçbir şekilde gözardı edilemez .GÜnden güne cazibesini yitiren bu malzemelerin yerini daha kolay üretebilien hazır ,daha kolay kullanılabilir sanayi materyaller almaya başladı .Tek başına materyal değişikliğinin kendisi bile geleneksel Kıbrıs konut mimarisinin çehresinin değişmesine bu nedenle geleneksel Kıbrıs mimarisinden malzeme ve ekolojik dengeden uzaklaşılmasına neden olmuş ve doğanın yaşama entegrasyonundaki bağını aşırı derecede zayıflatılmıştır.

Peki ne yapmamız lazım ?

Genel bir değerlendirme yapacak olursak; çok sayıdaki planlama karar ve emirnamelerinin neticesinde tasarımcılara gelen karar verilmiş proje kullanıcının ihtiyacı veya yatırımcıların hedefleri ve talepleri doğrultusunda şekillenmeye başlıyor. İnsanlığın yaşadığı yere, doğasına, ekosistemine yaptığı en büyük tahribatın yapılaşmalarla olduğunu hepimiz biliyoruz. Ama bu tahribat olmayacak mı ? Olacak. Fakat bunu en aza indirgemek bizlerin elindedir. Geleneksel Kıbrıs kültürünü ve mimarisini yaşatmak, bilinçli kullanıcı veya bilinçli yatırımcılarin bu konuda bilgili, yetenekli bir ekiple çalışması ile ancak mümkün olabilir veya yapılacak yeni yapılaşmalarda tahribat en aza indirgenebilir. Geleneksel Kıbrıs mimarisinde yıllar içinde oluşan yapı kültürünü ve birikimini ekolojik çevresiyle olan ilişkilerini maliyetlerinin yanısıra nekadar sürdürülebilir olması gerektiğini tasarım boyutunu da işin içine katarak yasal kapsama dahil edilmesi tasarımcı ve kullanıcı baglamında bir dizginlenmeyi gündeme getirecektir.Bu konuda gösteceğimiz azami önem ve hassasiyet ilerki yıllarda adanın geçmişinden günümüze gelmeyi başaran yapılarının korunması , tasarım prensiplerinin benimsenmesi ve yeni nesillere kültür aktarımın yapılabilmesi, canlıların birbirleri arasında olan ilişkilerini düzenleyerek, yeniden gözden geçirip değerlendirmek bu bağlamda bizlerin en büyük ödevlerindendir.

Mustafa Kansay

Mimar

KIBRIS EMLAK MERKEZİ


En güncel haberlere erişmek için mail listemize abone olun

Listeleri Karşılaştır