EKONOMİ KIBRIS PRESTIGE / ÖZEL Sterlin kuru daha düne kadar üç liraydı, bugün dördü aştı, yarın için ‘beş lira olacak’ diyenler var. Gelirlerin sabit kaldığı ama …

EKONOMİ KIBRIS PRESTIGE / ÖZEL
Sterlin kuru daha düne kadar üç liraydı, bugün dördü aştı, yarın için ‘beş lira olacak’ diyenler var. Gelirlerin sabit kaldığı ama giderlerin hızla arttığı dönemde, alışveriş de bıçak gibi kesiliyor. Yatırımı bırakın, ihtiyaç için yapılacak alımlar bile ertelenebiliyor. Özellikle konut sektöründe sıkıntı büyük. Düşük kurdan uzun vadeli döviz borcuna girenler, şimdi bin pişman. Bu zamana kadar ödedikleri, kur farkıyla eridi gitti. İşte bu kötü örnekler yerli müşterileri korkutuyor, alışveriş durma noktasına geliyor.
Sıkıntıyı yaşayanlar olarak özellikle yerli müşterileri işaret ettik, çünkü yabancı yatırımcı için sorun yok. Paraları döviz, alacakları ürün döviz cinsinden. Üstelik çok uzaklara gitmeden sadece Güney Kıbrıs ile kıyaslasanız bile, KKTC’deki gayrimenkul fiyatlarının ne kadar cazip olduğu kendini gösteriyor.
İşte bu yüzden son dönemde birçok firma hedef kitlesinde değişime gidiyor. Yerel pazar yerine, yabancı müşteriyi düşünerek projeler hazırlıyor. Onlardan biri de Baştaşlar İnşaat. Kısa süre önce Girne Esentepe’de Pine Valley’in lansmanını yaptılar, iyi de dönüşler aldılar.
Peki firmalar yabancı müşteriye nasıl ulaşıyor, ülkeyi nasıl anlatıyor, bu süreçte hangi zorluklarla karşılaşıyor? Baştaşlar İnşaat Direktörü Ahmet Baştaş, Kıbrıs’ın tek ekonomi ve iş dünyası dergisi Ekonomi Kıbrıs Prestige’e konuk oldu, sektörün B planını anlattı..
“Dövizdeki yükseliş iç piyasayı olumsuz etkiledi. Dövizle ev alan, konut alan halkımız ciddi anlamda zarar gördü. Sadece onlar değil, iş dünyası da sarsıldı. Bunun yanında Türk Lirası ile iş yapan müteahhitlerimizi de etkiledi. Bununla birlikte inşaat sektöründe alım gücü düştü. Döviz bazında borçlananlar ödeme sıkıntısı yaşadı, hala da yaşayanların sayısı çok fazla.
Fakat yabancılara dönük bir sıkıntı yok, hatta aksine onlarda hızlı bir artış var. Bu bir fırsat aslında. O yüzden müteahhit firmaların bunu iyi değerlendirmesi gerekir. Sadece iç piyasaya kilitlenmeden, yabancı müşteriye yönelik projeler de üretilmeli.
Çünkü yabancı müşteri potansiyeli günden güne yükseliyor. Özellikle de siyasi gündemde gelinen nokta yabancılara yönelik satışlarda olumlu etkiler yaratıyor. Annan Planı’nın ardından burada konut satışlarında patlama olmuşu. Yine Mustafa Akıncı’nın cumhurbaşkanlığı yarışını kazanması ve Anastasiadis ile güzel ilişkiler kurması olumlu yansıyor. Satışlarda Annan Planı sonrası gibi patlama beklemiyoruz ama artış olacak.
Örneğin İskandinav ülkelerine yapılan satışlarda ciddi bir artış var. Ruslar da potansiyel müşteri. Bir tek son dönemde rubleden dolayı biraz sıkıntı yaşıyorlar. Ama uzun sürmez.”
Özellikle yurt dışı fuarlarında ortaya çıkan birkaç başlık var. Birinci KKTC’nin nerede olduğunu bilmeyen yatırımcı sayısı çok çok fazla. Bunu nasıl aşıyoruz? İkincisi Güney’in lobi çalışmaları yatırımcı üzerinde nasıl bir etki oluşturuyor? Örneğin güven sıkıntısı yaşıyorlar mı?
“Hepsi karışımıza çıkan sorunlar arasında. Ama düne göre daha iyi durumda olduğumuzu söyleyebilirim. Annan Planı döneminde taşınmaz malların kimliği konusunda çok sıkıntı yaşadık. Tanzim komisyonunun oluşturulmasıyla taşınmaz malların kimliği sorununda rahatladık.
Artık Kuzey Kıbrıs ile Güney Kıbrıs ayrımı da netleşmeye başladı. Bu sorularla eskisi kadar çok karşılaşmıyoruz artık, hatta bir güven ortamı bile oluştu.”
Gelelim tanıtım konusuna. Hem eğitim, hem de turizm sektörü uluslararası pazarda yalnız kaldıklarını düşünüyor. Bireysel çabalarla ülkeye öğrenci ve turist getirdiklerini paylaşıyorlar. İnşaat sektöründe durum nasıl?
“Çok net bir tespit bu. Maalesef bizde de durum aynı. Bireysel çalışıyoruz, bireysel çabalarla bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Aslında tek tek yerine, ortak projelerle yurt dışındaki fuarlarda hareket edilmesi gerekir. Folklörünüzle, kültürünüzle ülkenizi tanıtırsınız, evinizi de satabilirsiniz.
Fakat mevcut yapıyla ben kamudan pek bir şey beklemiyorum. Güçlü adımlar atmak istiyorsak sistemin bir an önce değişmesi gerekir. Siyaset yenilenmeli. Vizyon sahibi isimler olmalı. Nasıl oy alacağız diye değil, ülkeye nasıl fayda sağlarız diye düşünmeliler..”
KÖTÜ NİYETLİ FİRMALARA DİKKAT
Yerli ya da yabancı, yükselen müşteri potansiyeli iyiye işaret. Fakat bir de onu korumak lazım. Nasıl mı? Daha önce yapılanları hatırlayın. Bir evi kaç kişiye sattılar, yarım kalan evler kaç yatırımcıyı mağdur etti? Örnekleri taze. O yüzden Ahmet Baştaş ciddi bir uyarı yapıyor bu konuda..
“Maalesef ciddi bir denetimsizlik var. Bu yüzden de böyle kötü niyetleri firmalar çıkıyor ortaya. En yakın olarak bir Bulut İnşaat örneği var. Çok kısa sürede hiçbir araştırma yapılmadan çok ucuz fiyata vatandaşlarımıza konut sattı, tamamlamadan da geri döndü.
Vatandaşlarımıza ısrarla diyorum ki, ev alırken yapmanız gereken sadece 5 dakikalık bir konuşma. El sıkışmadan, paralarını vermeden önce 5 dakikalarını ayırıp, Müteahhitler Birliği’ni aramalarını tavsiye ediyorum.
Yabancılar bir ev alırken muhakkak bir avukata başvuruyorlar. Yani sorumluluğu avukata yüklüyorlar. Yerli yatırımcı da aynı hassasiyeti göstermeli. Her önüne gelen firmadan ev almamalı, araştırmalı..
Sıkı tedbir alsınlar ki bu gibi mağduriyetler yaşanmasın.”
www.www.kibrisemlakmerkezi.com
En güncel haberlere erişmek için mail listemize abone olun