2022 © Kıbrısemlakmerkezi.com
yakınlaştırmayı etkinleştirmek için tıklayın
aranıyor
Hiç sonuç bulamadık
haritayı aç
Görüntüle Yol haritası Uydu Hibrit Arazi Lokasyonum Tam ekran Önceki Sonraki
Gelişmiş Arama
Arama sonuçlarınız

Türkiyeli emlakçılar da Kıbrıs mağduru oldu iddiası!

22 Mart 2019

Sadece yatırımcılar değil, ülkeye yatırımcı getirmek için çalışan emlakçılar da mağdurlar listesine katıldı. İşte detaylar…



Kıbrıs adası yaşamak için huzurlu, yatırım için kazançlı.

Özellikle de Kuzey Kıbrıs’taki fiyat avantajları ve yatırımın hızlı geri dönüşü, yatırımcıyı cezbediyor.

Fakat ada küçük olunca, yapılan hatalar ve yanlışlar çok çabuk duyuluyor.

Bu da çoğu zaman yatırımcıyı korkutuyor.

Ünlü oyunca Selçuk Yöntem’in dolandırılmasıyla bir kez daha gündeme gelen mağduriyetler, bu kez bir tık daha yukarı çıktı.

Selçuk Yöntem’i emlakçı dolandırmıştı, bu kez emlakçıların dolandırıldığı iddiaları geliyor.

Nasıl mı? Anlatalım…

Türkiye’de emlak sektöründe işler pek iyi değil.

Hatta son iki yıldır kötü gidiyor.

Fiyatlar düşüyor, satış ve kiralama işlemleri minimum seviyede.

O yüzden Türkiye’deki emlak firmaları için bir çıkış noktası lazımdı, Kuzey Kıbrıs hoşlarına gitti.

Talep vardı Türkiye’den, yatırım geri dönüşü hızlıydı.

E komisyonlar da iyi göründü, girdiler bu işe.

Hayatında Kıbrıs’a gelmeyenler bile kartvizitine Kıbrıs uzmanı yazdı, Kıbrıs projelerini pazarlamaya başladı.

2 yol izlediler bu pazarlama sürecinde.

İlk adımları emlakçılarla işbirliği oldu.

“Kıbrıs’ın en iyisi biziz” vaadiyle kapılarını çalan herkesle işbirliği yaptılar.

Olmadığı halde, “Kıbrıs’ta x projenin tek yetkili satış hakkı bizde” diyenlerle el sıkıştılar.

Müşteri buldular, pazarlama yaptılar, isimleri pasladılar…

Fakat gördüler ki satış yok denenlerin eşinin, kızının, çocuğunun adına satış yapılmış.

Fakat ne haber var, ne de komisyon paylaşımı…

Bu örnekler bir, iki, üç olunca Türkiyeli emlakçılar da aracıları aradan çıkarmaya başladı.

Direkt firmalarla temasa geçtiler.

[ilgili haber=’4254′]

Fakat paranın yüzü sıcak, bu kez iş bilmeyen birkaç inşaatçı bindiği dalı kesmeye başladı.

Türkiyeli emlakçının Türkiye’den gönderdiği müşteriye, el altından özel indirimler sunup aracıyı pas geçmesini istedi.

Bu da oldu.

Yatırımcı Kıbrıs fikrini kafasına sokan emlakçıyı binbir yalanla atlattı, direkt inşaatçıya gitti.

Aldı, ya da almadı.

Fakat Türkiyeli emlakçı “kazıklandığını” anladı.

Sizce sürüdürülebilir bir sistem mi bu?

Pek değil…

Peki kazanını kim oldu?

Çok net, Kıbrıs değil.

Şimdi ne oluyor biliyor musunuz?

Türkiye’de küçük büyük yatırımcıyla buluşan emlakçılar, Kuzey Kıbrıs’ın “pek güvenilir” olmadığını anlatıyor yatırımcısına.

Selçuk Yöntem olayı da bu sürecin tuzu biberi oldu iyice.

Sözün özü, Kuzey Kıbrıs emlak ve inşaat sektörü, bir anda daha çok para kazanmak isterken, büyük bir pazarı sıkıntıya soktu.

O yüzden şu an öncelik “güven” ortamını sağlamak.

Yoksa ev her yerde var, arazinin daha hesaplı olduğu seçenekler de mevcut.

Fakat güven yoksa, yatırımcı gider.

Şimdi bu işi hakkıyla yapan emlakçılara ve inşaatçılara bir görev daha düşüyor.

Kendilerini doğru anlatmalılar, yatırımcılara güvence vermeliler, yurt dışındaki çözüm ortaklarıyla güçlü ve sürdürülebilir iş anlaşmaları yapmalılar.

Aksi halde pazar daha da küçülecek ve bir süre sonra sektörde kayıplar başlayacak, mağduriyetler artacak.

KIBRIS EMLAK MERKEZİ


En güncel haberlere erişmek için mail listemize abone olun

Listeleri Karşılaştır