Kıbrıs ekonomisinin lokomotifi yükseköğretim için 2019 çok da iyi başlamadı. Kurdaki belirsizlik ve üniversitelerin Türkiye üniversiteleri ile rekabet konusunda geride kalmasıyla, dengeler değişti. Öğrenci sayısı artmak yerine azaldı. İşte bu tablo direkt kiralık evlere yansıdı.
“Kuzey Kıbrıs bir eğitim adası” sözü çok kullanılıyor.
Fakat altını tam anlamıyla doldurmak önemli.
Eğitim adası diyorsak, böyle bir misyon yüklüyorsak, belirsizliğe de yer yok.
Hedefler ve iş planı net olmalı.
Aksi halde askıda kalıyor ve işi bilen bilmeyen herkesin kullandığı bir söylem haline geliyor.
Altı boş vaadlere dikkat!
Örneğin emlak sektörü yıllarca “eğitim adası” söylemiyle pazarladı adayı.
Hatta öğrenci sayısı 102 bin 944’e düşmüşken, Türkiyeli yatırımcılara “KKTC’de 250 bin öğrenci olacak” vaadiyle hayal satanlar var hala.
İşte hep bu altı doldurulamayan çıkışlar, emlak ve inşaat sektörünü tetikledi.
Kimileri yeni yeni bloklar dikti, kimileri yurt işine girdi.
Önce yurtlarda başladı boşluklar, şimdi dairelerde.
Öğrenci evleri boş kaldı!
“Öğrenciye havada karada kiralanır” moduyla yapılan, kalitesi düşük, ucuz maliyetli evler bu yıl elde kaldı.
Onların boş kalması, yeni satışları da frenledi.
Alacak kişi “dünya kadar ev boş, ben bu evi alırsam kime kiralarım” endişesinde…
Gördüğünüz gibi bir planlama hatası dönüyor dolaşıyor, ülke ekonomisinin her noktasına tek tek dokunuyor.
İnşaat sektörüne, emlak sektörüne her yere olumsuz yansıyor.
Lefkoşa ve Mağusa kiralıklarında sıkıntı var!
Bu olumsuzluktan en çok etkilenen ise Lefkoşa ve Mağusa.
İki şehirde de boş kiralıkların sayısı bir hayli fazla.
Burada bir parantez açalım, Girne’de tablo çok mu iyi? Hayır değil. Fakat Girne’nin konut fiyatları, pek de alıp öğrenciye kiraya verilecek kadar değil. O yüzden öğrenci evleri için Lefkoşa ve Mağusa üzerinden gidiyoruz.
Dönelim tekrar sürece…
Lefkoşa ve Mağusa’da ilk aşamada talep azalınca kimileri geç de olsa fiyat düşürdü, dövizden korkan öğrenciler için Türk Lirası’na döndü.
Fakat bu yıl kayıp yıl.
Bir ihtimal yeni tercih dönemi.
Bu dönemde kaçırılan yatırımcı sayısı ve ülkeye taşıyacakları döviz kaybı ise öyle küçük rakamlar değil.
O yüzden Kuzey Kıbrıs’ın sürdürülebilir ekonomi için günübirlik çıkışlara değil, ayakları yere basan politikalara ihtiyacı var.
KIBRIS EMLAK MERKEZİ
En güncel haberlere erişmek için mail listemize abone olun
